Bağışıklık sistemimiz solunum yolları, bağırsaklar ve deriden giren yabancı maddelere karşı vücudumuzu korumak için çeşitli reaksiyonlar verir. Bu reaksiyonlar sayesinde vücudumuz zararlı olabilecek yabancı maddeleri ortadan kaldırır ancak bazen zararlı olmayan maddelere karşı da aşırı olabilen reaksiyonlar gösterir.
Alerjik hastalıkların belirtileri hastalığın tipine, ağırlığına, hastanın yaşına ve cinsiyetine göre değişiklik gösterir. Örneğin alerjik sinüzitte hastalar yılın berlirli aylarında hapşurma, burunda kaşıntı, akıntı veya tıkanıklık yaşayabilirler. Bunların dışında geniz akıntısı, boğazda gıcık hissi, gözlerde kızarıklık, kaşıntı ve sulanma, baş ve kulak ağrısı, koku almada güçlük çekme, tat alamama ve ses değişiklikleri de olabilmektedir. Bu belirtiler alerjik hastalığın derecesine göre farklılık gösterebilir. Alerjik hastalıklar genellikle genetik faktörlerin yanı sıra çevre faktörlerinin etkisiyle de ortaya çıkabilir. Aile bireylerinden herhangi birinde alerji öyküsü olan kişilerde benzer alerjik hastalıkların görülme ihtimali diğer bireylere göre çok daha yüksektir.
Alerji tanısını koyabilmek için ayrıntılı kişisel ve ailesel klinik hikaye oldukça önemlidir. Bunların yanı sıra alerjik testler, hikayenin yanında klinik muayene dışında destekleyici en önemli tanı unsuru olarak görülmektedir.
A-Prick Testi :
Alerji testleri arasında en yaygın olanıdır. Düşük maliyetli ve spesifik olmasından ötürü yüksek tanısal değere sahiptir. Uygulaması genellikle ön kolun iç yüzüne ince iğne ucu ile derinin üst tabakasına küçük bir delik açılması ve ardından alerjen ekstresi içeren bir damla damlatılması şeklinde gerçekleştirilir ve yaklaşık 15-20 dakika içerisinde pozitif veya negatif kontrollerle kıyaslanarak ciltte oluşan tepkimeler ölçülür. Prick testi genellikle solunumsal ve gıda alerjenlerini tanımlamak için kullanılır. Gıda testlerinde taze gıda ekstrelerinin kullanılması, testin duyarlılığının yüksek olması açısından oldukça önemlidir.
Birçok bilimsel çalışmaya göre anamnez ve laboratuvar testlerinin birlikte değerlendirilmesi alerjik hastalıkların belirlenmesinde kesin sonuç verir.
Alerjik Enflamasyon Testleri: Ciddi alerjik hastalıkların seyrinin ve tedavinin takip edilmesinde kullanılır.
Alerjik Duyarlılık Testleri: Genel alerji tanısında %60 duyarlılıkla yaygın olarak tarama amaçlı kullanılmaktadır. Total IgE ölçümünün duyarlı olduğu klinik kullanımlar genel olarak; yeni doğanlarda alerji eğilimini bilmek, alerjen yükünü tahmin etmek, hikaye ve klinik bulguları desteklemek alanlarındadır.
Farklı işaretleyiciler kullanılmasıyla, immünometrik yöntem ile tespit edilir. Kullanılan yöntemin duyarlılığı sonuçların değerlendirilmesinde büyük önem taşır.
Uyarı alerji testleri, alerjik hastalıkların tanısında oldukça etkilidir. Nazal Provokasyon testi, çift kör, plasebo kontrollü gıda uyarı testi ve diğer provokasyon testleri olmak üzere gruplara ayrılırlar.
Bilgilendirme amaçlıdır.