Diş rengi dönüşümü, insanların belirli bir yaşa geldiklerinde günlük tükettikleri yiyeceklere, içeceklere ve alışkanlıklarına bağlı olarak ya da sağlık problemlerine işaret eden iç faktörlerden kaynaklı dişlerinde görülen rengin solması, buna bağlı olarak dişlerde görülen dikkat çekici renk farklılığıdır.
Bu renk farklılığına yol açan etkenleri iki ayrı kategoride değerlendirebiliriz;
1. Dış Etkenlere Bağlı Diş Rengi Farklılaşması
Bu tip renklenmeler genel olarak dişin dış yüzeyiyle ilgili problemlere bağlı olarak oluşurlar. Kişinin alışkanlıkları ve yaşam stili bu tip renk deformasyonuna önemli bir sebeptir. Kahve ve çay gibi içeceklerin tüketimi, sigara ve çeşitli tütün ürünlerinin tüketimi, düzenli ve iyi bir ağız hijyeni sağlayamama, diş taşı ve plak oluşumu gibi çeşitli faktörler bu gruba dâhildir. Plak ve diş taşı ile mücadele etmek için en önemli yapılması gereken eylemler arasında düzenli olarak diş fırçalamak ve en az altı ayda bir diş doktoruna muayene olmak gösterilebilir. En yaygın olan diş rengi deformasyonları bu tip olanlardır.
Küçük yaşta antibiyotik kullanımı ya da diş oluşumu sırasında yüksek ateşli bir nöbet geçirmekte ilerleyen zamanlarda diş rengini değiştirebilecek etkenlerden sayılabilir.
2. İç Etkenlere Bağlı Diş Rengi Farklılaşması
Bu kategorideki renklenmeler diş yapısında var olan ağız ve çenedeki iç hastalıklardan kaynaklanmaktadırlar. Kişinin yaşı ilerledikçe buna bağlı olarak fizyolojik yapısında değişimler görülür. Diş ve diş yapısı da bu fizyolojik değişimler sırasında bazı kısımlarda fonksiyon kaybına uğrar. Bunların başında dişi sağlam olarak yerinde tutan yapı olan dentinin depozisyona uğraması ve buna bağlı olarak dişin dış tabakasıyla diş özü alışverişinin yavaşlaması, dişin olduğundan daha soluk bir yapıya daha çok gri ve kırık beyaz bir tona dönüşmesine sebep olur.
Vücudun ürettiği sıvıların (kan, tükürük) çökelmesiyle birlikte oluşan kimyasal renk değişiminde ise renk sarıdan koyu kahverengiye hatta siyaha kadar dönüşebilmektedir. Bu tip renklenmelerin başlıca sebebi ağız iltihabından kaynaklı diş eti kanamaları olarak gösterilebilir.
Dişin çürümesi de diş rengi değişimine yol açar ve eğer çürük temizlenirse dişin çürük sebebiyle aldığı gri ton tamamıyla tedavi edilir ve yeniden beyaz olan kendi rengini alması sağlanır.
Porphyria da bir diş rengi değişimi sebebidir. Porphyria'yı da kan hücresi olan hemoglobinin içindeki önemli bir yapı olan "heme"nin düzensiz üretiminden kaynaklı genetik bir bozukluk olarak tanımlayabiliriz.
Tedavi Yöntemi: Diş Beyazlatma
Diş rengini yeniden kazandırmanın iki farklı yöntemi vardır. Diş doktoruna gidip muayene olduğunuzda sizin için en uygun olanını size anlatacaktır. İki yöntem birbirinden süreç ve süre olarak ayrılırlar. Sonuç ikisinde de yaklaşık olarak aynı olacaktır.
Bunlardan ilki ve hızlı olanı diş doktorunuzun bir saat gibi kısa bir sürede uygulayacağı ışık tedavisidir. Eğer dişinizde plak oluşumu ve iltihap gibi başka bir sorun yoksa diş doktorunuz bu yöntemi hemen uygulamaya koyabilir. Genellikle bu yöntem orta yaş ve üstü hastalar için uygulanır. Eğer yeterli etki sağlanamazsa seans sayısı artırılarak uygulanır. Fakat yöntem hızlı olmasına karşın etkisini kaybetmesi de aynı şekilde hızlı olacaktır.
Bir diğer tedavi yöntemiyse uzun bir süreç olan evde tedavi yöntemidir. Diş doktorunuzun gözetiminde evde uygulanan bu tedavi yöntemi genel olarak genç hastalarda kullanılır. Evde uygulama yani home bleaching yöntemi kişiye özel hazırlanmış ağızlıkların içerisine karbamit-peroksit içerikli jeller konulması ve tedavi gören kişinin bunu evde kendisine uygulaması esasına bağlıdır. Bu yöntem bir haftayı bulan süreç içerisinde sonuç verir ve kişi istediği beyaz dişlere kavuşmuş olur.
Bu beyazlığı korumak için yapılması gereken en önemli eylem düzenli olarak ağız bakımınızı yapmanızdır. Dişlerinizin rengi yukarıda belirtilen sebeplerle yeniden değişime uğrayacaktır fakat süresini yavaşlatmak kişinin kendi çabası sayesinde gerçekleşecektir.
Bilgilendirme amaçlıdır.