Kalp vücudun yaşam aktivitelerinin anahtarıdır. Organların çalışması için gerekli olan kanı pompalar ve bu görevi gerçekleştirmek için dakikada ortalama 70 kere kasılır. Tüm canlı varlıkların hayat merkezi olan kalp bu ritmik kasılmalarıyla besini, oksijeni ve kanı organlara dağıtır. Kalbin düzgün çalışması yaşamsal aktivitelerin gerçekleştirilmesi açısşiından büyük önem taşımaktadır. Kalbin pompaladığı kan atar damarlar aracılığı ile taşınır, kalbi besleyen damarlar ise koroner arter adı verilen damarlardır ve bunlarda olabilecek herhangi bir sorun direk kalbi etkileyeceğinden çok ciddi ve tehlikeli durumlara sebep olabilir.
Kalp hastalıkları oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. En sık yaşanan hastalıklar kalp kapaklarındaki sorunlar, kalbin yapısı nedeniyle çıkan rahatsızlıklar, kalbe kan akışını sağlayan damarlardaki problemler ve kalpteki ritim bozuklukları sayılabilir. En duyulan ve en tehlikeli kalp hastalığı ateroskleroz yani damar sertliğidir. Koroner damarlarda kolesterol gibi maddelerin birikmesiyle tıkanıklıklar oluşmaktadır. Oluşan tıkanıklıklar zaman içerisinde büyüyebilir ve damar boşluğunu iyice daraltır. Damarlarda taşınan kan miktarının azalmasıyla kapte beslenme eksikliği yaşanacağından hastalıklar ortaya çıkar. Bu hastalığa koroner arter hastalığı denir ve ölümle sonuçlanabilmektedir.
Tıkanan damarlarda kan ve yağ birikimi olduğu için belli bölgelere yeterli kan gidemez ve o bölgede bulunan kalp kasları oksijensiz kaldıkları için kalıcı hasara uğrarlar. Meydana gelen bu hasar kalp atışlarında düzensizliğe ve ritim bozukluklarına neden olur. Sonucu ise kalp krizidir.
Kalp krizi sonrasında birçok hasar meydana gelir. Bunun üzerine kan basıncının artması ve virüs enfeksiyonları da kalp kasının zayıflamasına etki eder. Kalpte sadece kanın vücutta dolaşımını sağlayan dört kapakçık vardır ve bu zayıflamalardan dolayı herhangi bir kapakçığın yanlış çalışması kalbi güçsüzleştirir ve kalp yetmezliğine sebep olur. Düzgün pompalanamayan kan birikerek kan basıncını arttırır. Bu basınç diğer organlara da bir şekilde etki edebilmektedir. Örneğin akciğerde birikirse akciğerde sıvı birikimine sebep olabilir.
Damarda oluşan tıkanıkların sebep olduğu ağrılar kişi dinlenme halindeyken belirtilerini göstermeyebilir. Ancak kişi spor yapma gibi fazla enerji gerektiren aktiveteler bulunduğunda yani daha çok oksijene ihtiyaç duyduğunda göğüste sıkışmalar meydana gelebilir. İlerleyen durumlarda ağrılar boyna ve kola yayılarak şiddetli ağrılara sebep olur. Bir süre dinlenme sonucunda geçer. Göğüs ağrısı (anjina pektoris) damar rahatsızlıkları için erken uyarıdır.
Damar hastalıkları üç kısımda incelenebilir. Anevrizma, büyük damarların balonlaşması (incelip genişlemesi nedeniyle olur. Sıklıkla kalp çıkımında ve karın boşluğunda olabilir. Hayati tehlike taşıyan bu durumda balonlaşma belli sınırların üzerindeyse ameliyat edilmesi olasıdır. Karotis arter hastalığı, beyne giden boyun damarlarındaki darlıktır. Kalp ameliyatı olmadan önce bu damarlar kontrol edilir ve gerekliyse tedavisi yapılır. Karotiste daralma olduğunda elde uyuşma, baş dönmesi, bayıılma, felç ve hatta nadiren ölüm olabilir. Periferik arter hastalığı genelde bacak damarlarında tıkanıklık demektir. Kişinin yürüme mesafesi ilaç tedavisine rağmen 50 metre altına düşerse veya riskli durum varsa cerrahi girişim uygulanması gerekmektedir.
Kalp hastalıklarının oluşmasında birçok etken olabilir. Genetik olan kalp rahatsızlıkları değiştirilemez ve kişinin risk altında olduğunu bilerek yaşam sürecini geçirmesi gerekmektedir. Kalıtsal yolla gelen yüksek kolesterol tedavi edilmediğinde genç yaştaki bireylerde dahi ciddi damar tıkanıklığına veya ölüme neden olabilmektedir. Yüksek kolesterol diyet ve ilaçlarla tedavi edilerek kontrol altına alınabilmektedir. Aşırı sigara ve alkol kullanımı, çok yağlı gıdalarla beslenme, hareketsizlik ve stres kalp hastalıklarının oluşma sebeplerinde başı çekmektedir.
Kalp hastalıklarına tanı koyulurken hastanın önce aile geçmişi araştırılır ve yaşam şekli incelenir. Kolesterol ölçen testler yapılır. EKG ile kalbin elektriksel aktivitesi kayıt edilir. Ekokardiyografi ile anatomik yapılar ve fonksiyonlar incelenir. Koşu bandı (Efor testi) gibi aktivitelerde bedenin yorulması sağlanarak bu durumda kişide ne gibi değişiklikler olduğu incelenir. Bugünkü gelişmeler sayesinde bebeklerde daha anne karnındayken doğumsal kalp hastalıklarının varlığı anlaşılabilmektedir.
Kalp hastalıklarından korunmanın yolu sağlıklı bir yaşamdan geçmektedir. Düzenli ve ölçülü egzersiz hem kilo kontrolünü sağlar, hem de stresi azaltır. Bol sebze, meyve ve hafif yağlarla desteklenen beslenme biçimi ile kandaki yağ oranı dengede tutulabilir. Sigara, yağlı yiyecekler, tuz, stres mümkün olduğunca uzak durulması gereken etmenlerdir.
Bilgilendirme amaçlıdır.