Uzun süre ayakta durmak, bacaklardaki toplardamarların genişlemesine ve bu görüntünün dışarı morarmış damarlar olarak aktarılmasına sebep olur. Bu duruma verilen isim varistir.
Toplardamarlar kirli kanı yerçekimine ters olacak şekilde kalbe ve ciğerlere taşıma görevini üstlenmiştir. Bacak kasları ve kapakçıklar ile kan tek yönde ilerleme kaydetmektedir. Ancak bu kapaklarda herhangi bir sıkıntı oluştuğunda kan aşağı yani yerçekimine doğru basınç oluşturur ve yüzeysel toplardamarlarda varisler meydana gelir.
Fazla kilolar, hareketsizlik ve uzun süre ayakta kalmak varise sebebiyet vermektedir. Genetik yatkınlıkla da ilgili olan varis yaşam kalitesini oldukça olumsuz yönde etkileyen bir durumdur.
Varis sebebiyle bacaklarda ağrılar artar, bacaklar çabuk yorulur. Bu şekilde semptomlar yaşayan kişilerde oturma isteği, bacakları yukarı kaldırarak durma isteği gerçekleşir. Varis her zaman gözle görülmez, bu şikâyetleri olan herhangi birinde de görünmeyen varisler olma ihtimali yüksektir. Tedavi edilmezse damarlarda pıhtılaşmalar meydana gelebilir. Varis aslında oldukça ciddi sorunlara sebebiyet verebilecek, önemsenmesi gereken bir hastalık çeşididir, varis sebebiyle yaralar bile oluşabilmektedir.
Toplardamarların hasarına göre kişilerde oluşan varislerde çeşitlilik göstermektedir. Büyük varisler deriden açık bir şekilde görülebilmektedir. Büyüklükleri 4 ile 15 milimetre arasında değişmektedir. Orta boy varisler ise deriden hafif çıkıntı yaparlar. Çapları da 2 ile 4 mm arasında değişmektedir. Deriden çıkıntı yapmayan varisler kılcal varisler olarak adlandırılır. 1 ile 2 milimetreden küçük olabilirler. Kırmızı ve mor renkli varisler kılcal varislerdir.
Varisin tedavisinin mümkün olmadığı görüşü doğru değildir. Çoğunlukla varisler tedavi edilebilmektedir. Tedavi yöntemine karar verilirken varisin görüntüsünün ne ölçüde olduğu, iç tarafta görülmeyen toplardamarın hasar durumu, sebebiyet verdiği sorunlar ile mevcut varisin gelecekte ne gibi sıkıntılara yol açabileceği göz önünde bulundurularak tedavi yapılır.
Aslında çoğu varis tedavi istemez. Eğer varisler oldukça büyükse bu demektir ki alta bulunan damarda ciddi bir kapak yetmezliği sorunu vardır. İlerlemesi engellenebilir ancak tedavi edilmesi ve düzeltilmesi mümkün değildir. İlerlemeden önce erken tedavi edilmelidir.
Varisler ister görünüyor olsun ister olmasın bacaklarda sıkıntı yaratacak kadar ağrı yapıyorsa, gece kramplar yaşanıyorsa, ayakta şişlik oluyorsa bu durumlar sosyal hayatı kötü etkileyeceğinden tedavilerinin gerçekleştirilmesi kişinin rahat bir yaşam düzeninde devam etmesi açısından önemlidir.
Kılcal varisler var ise ve bunların sayısı çok değilse bunların tedavisine gerek olmayabilir. Görünüm olarak rahatsız edici olan varislerin tedavi edilmesi kişinin isteğine bağlıdır. Asıl önem teşkil eden varis türü büyük varislerdir. Çünkü bu şekilde oluşan varisler damar tıkanıklıkları sebebiyle gelişir ve artık ciddi bir hastalık boyutuna ulaşır.
Varis tedavisi için bir diğer tedavi yöntemi ise ameliyattır. Ancak son zamanlarda lazer ve bazı ameliyatsız varis tedavileri de gerçekleştirilebilmektedir. Damar içerisinden yapılan radyo-frekans, lazer veya buhar yöntemiyle de varisler tedavi edilebilmektedir. Büyük varislerin ilerlemesinin engellenmesinde en etkili yöntem bu tedavi yöntemidir. Riskleri oldukça düşüktür. Ameliyat gerektirmediği için kişi tedavi sonra direk olarak hastaneden çıkışını yapabilmektedir. Bunların dışında bir de skleroterapi yani köpük tedavisi vardır. Bu yöntem kılcal ve orta boy varislerde oldukça etkilidir. Büyük varislerde ise yardımcı olarak kullanılabilmektedir.
Varislerin düzelmesi için illa ameliyat olmaya gerek yoktur. Ameliyatsız işlemler ile de varis tedavileri gerçekleştirilebilir.
Bilgilendirme amaçlıdır.
