Dudak dolgusu, hacimli bir dudak görünümü elde etmek için özel bir enjektör yardımıyla dudaklara hyalüronik asit bazlı dolgu enjekte edilmesi işlemidir.
Dudaklarda volümlü bir görünüm elde etmek tercih edilen yöntemlerin başında dudak dolgunlaştırma işlemi gelir. Ameliyatsız estetik uygulamaları içerisinde sıklıkla tercih edilen dudak dolgusu estetik kliniklerinde yapılması önerilen bir uygulamadır.
Dudak Dolgusu ile ilgili daha detaylı bilgi ve hızlı randevu için;
çağrı merkezimiz yada
hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Dudak dolgusunun etkisi nedir?
Dudak dolgusu nasıl yapılır?
Dudak dolgusu ne kadar kalıcı?
Dudak dolgusunun ortalama kalıcılık süresi 9 ile 12 ay arasında değişir. Kişiden kişiye göre değişebilen bu süreci dolguda kullanılan malzeme, yaşamsal bazı alışkanlıklar, hormon yapısı, kasların durumu gibi etmenler de doğrudan etkileyebilir. Sonuçtan memnun olunması halinde hastalara dudak dolgularının aralıklarla yenilenmesi önerilir. Bu sayede dudaklarda yeniden istenilen hacimli görünüm mümkün hale gelir.
Dudak dolgusunun yan etkileri nelerdir?
Uygulama hyaluronik asit bazlı dolgu ile yapılması nedeniyle insan sağlığını riske edecek herhangi bir yan etki içermemektedir. Dermatolojik olarak kabul edilmiş bu materyal güvenilir bir içerik özelliği barındırır. Uygulama sonrası sıklıkla görülmesi muhtemel ancak geçici bazı yan etkiler şunlardır;
• Dudaklarda ödem ve şişlik
• Nadiren de olsa karıncalanma ve uyuşma
Dudak dolgusu sonrası ödem nasıl geçer?
Dudak dolgusu sonrası oluşan ödemi geçirmek için az tuzlu besinlerle beslenme ve bol bol su tüketimi önerilir.
Dudak dolgusu ne zaman oturur?
Dudak dolgusunun dudağa oturma süresi ortalama 1 hafta ile 10 gün arasında değişir. Ancak işlemin hemen ardından da dolgun ve hacimli bir dudak görünümüyle karşılaşılır.
Dudak dolgusu sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Bilgilendirme amaçlıdır.
Dudak dolgusu uygulaması dudakların yapay bir görünüm değil hacimli fakat doğal bir görünüm kazanmasını sağlamak için yapılır.
Hastalarla yapılan ön görüşme ile hayal ettiği dudak görünümüne uygun bir doz uygulanır. Bazı hastalar ilk bakışta fark edilecek düzeyde dolgun bir dudak görünümü talep ederken bazı hastalar hafif dokunuşlarla hacim kazanmış bir dudak yapısına sahip olmayı tercih edebilir. Bu nedenle dudak dolgusundaki belirginlik, uygulanacak doz ve hastanın talebiyle doğru orantılıdır.
Uygulama sırasında minimal düzeyde acı hissedilir.